15 Şubat 2017 Çarşamba

Mr. Nobody


Hayatımda özel bir yeri vardır bu filmin ve fırsat buldukça  izlerim. Hocamdan aldığım film arşivinde denk gelmiştim. Dosyalar arasında ilkin adıyla dikkatimi çekmişti. "Mr. Nobody..." Merak edip de izlemeye başladığımda, daha ilk saniyelerinden itibaren, eşsiz bir keşfin kapısını aralamıştım. Tam da filme konu olan meselelerle meşgul olduğum bir dönemde uzun bir yolculuktan gelip birbirimizi bulduk.

Gılgamış destanından bu yana arayıp durduğumuz 'ölümsüzlük arayışı' bir nihayete kavuşmuştur. Ölümsüzlük çoktan bulunmuş hatta sıradan bir durum olduğundan gündelik bilincin dışına itilmiştir. Biz de Némo Nobody ile işte böylesi bir dünyaya  açarız gözlerimizi. Dev sanal ekranlar, modern kelimesini dahi çoktan eskitmiş mimari yapılar, reklamlar kısacası her şey iç içedir burada. Film de bu sahne ile başlıyor zaten. Uçan kameraların etrafında dönüp durduğu bu tuhaf yaratık Némo'dur yani; ölecek olan son insan. Şovmen,  tıpkı  mamut ya da dinozor bulmuş bir arkeoloğun sevinci ve heyecanı içinde programı sunmaya devam eder. Şölen havasında devam eden program, yüksek reyting yakalamıştır 7/24 canlı yayın aracılığı ile ölümlü insanı gösterdiği için. O güne değin her şeyi tüketmiş olan insanlık için yeni bir durumdur bu vaka. Herkes, Némo'nun ölmesini bekler. Acımasız bir sahnedir bu. Hatta bir burukluk hissedersiniz yüreğinizde. Robot enkazına dönüşmüş insanlar, ölümü unuttukları gibi insanî değerleri de yitireli çok olmuştur. Némo'nun gözünden kendisine hatta insanlığa yabancılaşmış bir toplum görürüz. Her şey bir robot otomatizmden ibarettir ve duygular çoktan körelmiştir.  Anlarız ki film her ne kadar 2092 yılını anlatsa da çerçevesini günümüzden almıştır. Bu nedenle şimdimize yönelik de açık bir eleştiridir. Biraz daha ileri gidecek olursak sanatsal bir distopyadır günümüze ve yarınımıza dair...

Film biraz daha ilerler. Kahramanımızın gazetecilerden birisiyle -Némo, sırf onu başından savmak için kabul etmek zorunda kalır- röportaj yaptığını görürüz. Bizler de bu vesile (flashback) onun geçmişi hakkında bilgi sahibi oluruz. Gazetecinin en ilginç sorularından biri de "aşk, nedir?" Sonra bu soruları"çocukken neler yapardınız?", "çocukluğunuzda dünya nasıldı?" gibi sorular takip ediyor. İnsanların bir zamanlar ki varlıklarına gölge dahi olamadığını anlarız.

Sonra kahramanımız, bizim de başımıza geldiğinde epey zorlanacağımız konular hakkında seçim yapmak zorunda kalır. Yaptığı her seçim bir vazgeçiştir de aslında. Aynı anda devam eden başka zamanlar ve evrenlerde yaptığı ya da yapmadığı seçimlerin nasıl sonuçlar doğurduğuna kahramanın paralel yaşamıyla tanık oluruz.

Mr. Nobody; post-modern bir filmdir. Bu nedenle karşısında tembel, (klasik filmlerden ötürü) hazıra alışmış obez izleyici kitlesi yerine son derece aktif, her saniyesinden anlam çıkarmasını bilen dikkatli bir film okuyucusu istiyor. Filmdeki zaman kırılmaları, iç içe geçmiş mekân ve kurgunun alışılagelmiş boyutun çok ötesinde olması, yine filmde her ihtimalin ele alınıp işleniyor olması (çoğulcuk ilkesi) aynı özelliğin bir parçası. 

Özetle; herkesin izlemesi gereken bir film. Başarılı kurgu ve oyunculuğunun yanında müzikleri de son derece güzel. En kısa zamanda izlemenizi tavsiye ederek iyi seyirler diliyorum.

                                                                                                                                          

CİVAN ARYA
SİNEMA ÜZERİNE NOTLAR
ŞUBAT 2017
ANTALYA

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder