13 Mayıs 2016 Cuma

SEYİR












Ne anlatabilirim ki size?
Kayaların ardına yaslanıp
Esen rüzgarın soluğuyla yalnızlığımı,
Sizi seyre dalıyorum,
Düş gıcırtıları arasında.

Kimiz biz?
Bir ayağı geçmişe zincirlenmiş kelimeler*
ya da hayatın terbiye ettiği
Sirk hayvanları mı?

Kim için bu gösteriler?
Bizim olmayan maskelerin
yükü altında,
Daha ne kadar ezileceğiz
Anlamadan doğayı?..

Sorduk mu hiç?
Şu güneş batacaksa akşam
Ne diye göğün rahmini yırtar her sabah?

Sorduk mu hiç?
Yağmur, rahmetken bize
Hüzün değil midir bulutlara?

Sorduk mu hiç?
Ölümle süsleyeceğimizi bile bile toprağı,
Ne diye çiçeğe boyarız?

Sorduk mu hiç?
Makineler arasına sıkışan yüreğimizin,
Daha kaç nefes yaşayacağını?

Sormadık, soramazdık da
Tanrı ve patronlar kalemi çoktan almıştı ele.
Kameralar kendimize uzaklığımızın kaydıydı artık.
En iyi oynayanın kalbini standartlara boğduk.
Biz yüreği öldürdük, kanı ellerimizde.



Civan ARYA
MART 2016
ANTALYA











*Memhmet Uzun, Zincirlenmiş Zamanlar Zincirlenmiş Sözcükler

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder